Hoşgeldiniz...

Lansinoh Türkiye' nin katkılarıyla hazırlanan bu blog emziren annelere adanmış olup; renkli yaşam önerileri, faydalı bilgiler sunmak üzere hazırlanmaktadır. Keyifli vakit geçirmeniz dileğimizle... Hoşgeldiniz...



5 Kasım 2012 Pazartesi

Babalar da emzirsin istiyorlar...

01.11.2012 tarihinde www.posta.com.tr' de yayınlanan haber...

http://www.posta.com.tr/yasam/HaberDetay/Babalar-da-emzirsin-istiyorlar.htm?ArticleID=146432

Babalar da emzirsin istiyorlar...
Kadınların çoğunluğu, bebeğin anne sütüyle beslenme deneyimini babaya da yaşatmak istiyor...

Babalar da emzirsin istiyorlar

EN DOĞRU YOL EMZİRMEK


Emzirme ürünleri grubu ile hamile ve emziren kadınların en güvendiği marka olan Lansinoh’un, Türkiye genelinde annelerin emzirme alışkanlıkları üzerine yaptığı araştırma verilerine göre; anneler bebekleri için en doğru beslenme yolunun emzirme olduğunu ve en büyük korkularının bebeklerini yeteri kadar emzirememek olduğunu söylüyor.

Türkiye genelinde 18 yaş üzeri evli – bekar, çocuklu – çocuksuz 1000 kadın üzerinde emzirme alışkanlıklarına yönelik yapılan araştırmaya göre; katılımcıların
yüzde 58’i toplum içinde emzirmenin tamamen doğal bir durum olduğunu belirtirken, yüzde 19,4’ü kaçınılmaz, yüzde 8,8’i dikkat çekici, yüzde 7,3’ü yanlış yüzde 6,5’i ise utandırıcı buluyor.


"EN DOĞRU YOL EMZİRMEK"

Türk kadınları emzirmeye büyük önem veriyor. Bebeğinin sağlıklı gelişimi için bebeklerini anne sütü ile besleyen ya da beslemek isteyen kadınların oranı yüzde 92 olarak öne çıkıyor. Aynı şekilde bir bebeği beslemek için en doğru yolun emzirme olduğunu söyleyenler de yüzde 98 oranıyla örneklemin neredeyse tamamını oluşturuyor.

Katılımcılar, emzirme ile ilgili en büyük korkularını yüzde 62 oranıyla yeteri kadar uzun süre bebeğini emzirememek olarak belirtirken, bebeğin göğsü kavrayamamasını en büyük ikinci korkuları olarak yüzde 37 oranı ile gösteriyor. 

Katılımcılar yüzde 37 oranı ile bebeklerin en fazla 18 - 24 ay, yüzde 20 oranı ile 6 - 9 ay, yüzde 18 oranı ile 9 - 12 ay, yüzde 15 ile 12 - 18 ay, yüzde 6 oranı ile 6 aydan az, yüzde 4 oranı ile ise 24 aydan fazla emzirilmesini doğru buluyor.

Emzirme ve bebeği anne sütü ile besleme konusunda piyasada yardımcı olacak yeterince ürün olduğunu düşünen katılımcıların oranı yüzde 74.

"BABALAR DA EMZİRME DENEYİMİ YAŞASIN"
Kadınların çoğunluğu, bebeğin anne sütüyle beslenme deneyimini babaya da yaşatmak istiyor. Katılımcıların yüzde 66’sı sağdığı sütü babası bebeğine verirse, kendini eşine daha yakın hissedeceğini belirtirken, yüzde 34’ü bunun bir yakınlık oluşturmayacağını söylüyor. Formül sütler, Türkiye’de reçete ile satılsaydı emzirme alışkanlıklarını nasıl etkilerdi sorusuna, katılımcılar yüzde 64 oranı ile, bu durumda daha çok kişinin bebeğini emzirmek isteyeceğini belirtirken, yüzde 80 oranı ile emzirme döneminde vitamin desteği alınmasının gerekliliğini savunuyor.

21 Ekim 2012 Pazar

TÜM DÜNYA KADINLARI BEBEKLERİNİ EMZİRMEK İSTİYOR
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1-7 Ekim tarihleri arasında kutlanan Dünya Emzirme Haftası’nda, Lansinoh, dünyada kadınlarının emzirmeye bakış açısı konulu araştırmasının sonuçlarını açıkladı. 4 ayrı ülkede yapılan araştırmanın verilerine göre kadınların ortak kanısı emzirmek bebekler için en iyi beslenme şekli.

Lansinoh, İngiltere, ABD, Almanya ve Türkiye’de, her ülkede 1.000’in üzerinde annenin katılımıyla düzenlediği Lansinoh 2012 Emzirme Anketi ile annelerin görüşlerini karşılaştırdı.  Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1-7 Ekim tarihleri arasında kutlanan Dünya Emzirme Haftası’nda, araştırma sonuçlarını açıklayan Lansinoh, ülkeler arası ilginç istatistikleri gözler önüne serdi.
Araştırmaya katılan ülkeler bazında bebeklerin en iyi beslenme şeklinin emzirme olduğunu savunan annelerin oranı bir hayli yüksek. Alman anneler, %93 ile bu konuda en istekli grubu oluştururken ABD’de annelerin sadece %79’u emzirmenin en iyi seçenek olduğunu ifade ediyor.
Tüm ülkelerde annelerin bebeklerini emzirmelerindeki en önemli sebep bebeğin sağlığına olan faydası olarak ortaya çıkıyor. Türk anneler emzirmenin bebek sağlığına faydaları konusunda en duyarlı grubu teşkil ediyor ve emzirmeyi seçen annelerin %93’ü sebep olarak bunu belirtiyor. Bu oran annelerin sadece %50’sinin bebeklerine mümkün olan en sağlıklı başlangıcı sunmak için emzirmeyi seçtiği ABD’dekinin neredeyse iki katı olarak gerçekleşiyor.
Annelerin büyük çoğunluğu emzirmenin en iyi seçenek olduğunu düşünürken, bebeğin ne kadar süreyle emzirilmesi gerektiği konusu ülkeler arası büyük farklılıklar gösteriyor. Çoğu ülkenin sağlık kurumları ve hükümetleri emzirmenin sadece ilk 6 ay gerekli olduğunu savunuyor. Almanya ve İngiltere’deki annelerin çoğunluğu bebeklerin 3-6 aya kadar emzirilmesi gerektiği konusunda hemfikirken, ABD’deki annelerin çoğu bebek 6-9 aylık olana kadar emzirmenin doğru olduğunu düşünüyor.  Türkiye’deki anneler ise bu konuda sürenin en uzun tutulmasının gerektiğini savunan ülke olarak ayrışıyor. Bebeklerin 18 aydan daha uzun emzirilmesi gerektiğini düşünenlerin oranı Türkiye’de  %41 iken, ABD’de yalnızca %9, İngiltere’de %5 ve Almanya’da %4 olarak gerçekleşiyor.

Türk ve Alman anneler yeterince uzun süre emzirememeyi en büyük korkuları olarak belirterek bu konuda en kaygılı iki grubu oluşturduklarını gösteriyor.
Yakın zamanda birçok ünlü annenin toplum içerisinde bebeklerini emzirirken görüntülendiği ABD’de 10 anneden 4’ünün en büyük endişesinin toplum içerisinde emzirmek olması şaşırtıcı bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Amerikalı anneler bu konuda o kadar endişeli ki her 10 anneden 3’ü toplum içerisinde bebeklerini emziren kadınların ilgi çekmeye çalıştıklarını ya da bunun utanç verici ve yanlış olduğunu düşündüklerini belirtiyor. Fakat ünlü annelerin topluluk içerisinde bebeklerini emzirirken görüntülenmediği Türkiye’de annelerin %63’ü böyle bir olayın Türkiye’deki emzirme oranlarını etkileyeceğini ve kendilerini cesaretlendireceğini belirterek, diğer ülkelerden bu konuda ayrışıyor.
Birçok annenin cevabını en çok merak ettiği soruysa nasıl olup da ünlülerin doğumdan sadece birkaç gün sonra doğumdan önce giydikleri kıyafetlere sığmayı başarabildikleri! Lansinoh’un araştırmasına göre Amerikalı 10 anneden yalnızca 3’ü ünlü annelerin doğumdan sonra kilo vermelerinin kendilerini baskı altında hissettireceğini belirterek bu konuda endişe hissetme olasılığı en düşük grubu oluşturuyor. Türk anneleri ise grupta en fazla baskı hissedenler olarak yer alıyor. Neredeyse yarısı ünlülerin doğumdan sonraki zayıf fotoğraflarını gördükten sonra kilo verme baskısı hissedeceklerini söylüyor.
Annelerin 6. ayda hâlâ emzirmeye devam ettiği İsveç ve Finlandiya’da hazır mamalar sadece reçete vasıtasıyla alınabiliyorken, İngiltere, ABD ve Türkiye’deki annelerin hepsi kendi ülkelerinde de mamaların bu şekilde satılmasının emzirme oranları üzerinde pozitif bir etkisi olacağını düşünüyor. İsveç ve Finlandiya’ya coğrafi olarak en yakın ülke olan Almanya’da ise annelerin sadece %37’si bunun emzirme rakamlarını olumlu etkileyeceğini söyleyerek bu konuda farklı düşündüklerini gösteriyor.

10 Nisan 2012 Salı

MEME UCU KREMLERİ’NİN İÇERİĞİNDE NELER OLMAMALI

MEME UCU KREMLERİ’NİN İÇERİĞİNDE NELER OLMAMALI
·      Meme ucu kremleri anne ve bebeğin arasındaki duygusal ilişkiyi engelleyecek herhangi bir etkiye sahip olmamalı. Yani tamamen tatsız kokusuz ve renksiz olmalı.
·       Meme ucu dokusunu kurutan ve tahriş olmasına neden olan en büyük etkenlerden biri sık temizlenmesi ve dezenfekte edilmesidir. Bu mem ucu dokusunu kurutur, hassasiyetini arttırır ve çatlamasına neden olabilir. Bu nedenle uygulanacak meme ucu kreminin emzirmeden önce silinmesine gerek olmaması önerilir.
·       Bağışıklık sistemi gelişmemiş, alerjen faktörlere çok açık yeni doğanın direk ağız yoluyla alacağı göğüs ucu kreminin %1oo doğal olması gerekir. Koruyucu ve kimyasal madde içermemesi esastır. Bunların yanı sıra yetişkinler için yararlı olabilecek fakat yeni doğan için alerjen riski yüksek diğer maddeleri de içermemesi gereklidir. Bunlardan bağzıları; aloe vera, E vitamini, kabuklu yemiş yağları, papatya, beta glukan ve anti oksidanlardır.
Bu maddelerden E vitamini, parafin ve kabuklu yemiş yağları ile ilgili bilgiler;
E vitamini: Buğday özü yağından elde edilir. Yüksek oranda alındığında toksik etkiye sahiptir ve alerjendir. Hem alerjik kontakt dermatit hem de ani alerjik ürtikere neden olabilen güçlü bir duyarlaştırıcıdır. (Kaynak: Fisher 1986; Menz 1994)
Paraffinum Liquidum (Likit Parafin) ve Vaseline Blanche (Beyaz Vazelin): Parafinlerin yenmek için uygun olmadığı yaygın olarak kabul edilmektedir. Parafin ve vazelin petrolden elde edilen bal mumu ürünleridir.
Fisher 344 rat toksidite çalışması özellikle orta ve düşük viskozitedeki (C10-C25) mineral yağların karaciğer granuloması, lezyonları ve mezentetik lenf nodlarında lezyonlar (histiositoz) gibi yan etkilere neden olunduğu gösterilmiştir. (Baldwin at al, 1992; Smith et al., 1996)
Bu bilgilere dayanarak Avrupa Birliği’nin Gıda Bilimsel Komitesi (SCF), Gıda ve Tarım Komitesi (FOA), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletere bağlı Gıda Katkı Maddeleri Uzman Komitesi (JECFA) farklı mineral yağ ve bal mumu sınıfları için günlük kabul edilebilir alım miktarı (ADI) belirlemiştir. 2003 yılında İsviçre’de yapılan bir araştırma (Noti, Crob, Biedemann, Deiss, Bruschweiler, 2003) emzirme nedeniyle bebeklerin günlük olarak 1mg/kg (vücut ağırlığı) mineral parafin aldıklarını ortaya koymuştur. Eğer anneler meme bakım ürünü olarak vazelin ya da parafin gibi kalın bir melhem kullanıyorlarsa bebeğin günde aldığı miktar 40 mg/kg’a ulaşabilir. Bu çalışmada şu sonuca varılmıştır: Bilimsel Gıda Komitesi’ne göre vazelinin gıda maddelerinde kullanılması ve emziren annelerin göğüs ucu bakım kremi olarak mineral parafin ve vazelin kullanması kesinlikle uygun değildir.
Kabuklu Yemiş Yağları: Çalışmalar kabuklu yemişlere alerjisi olan çocukların yaşamlarının ilk yılında çoklu kabuklu yemiş alerjisi geliştirmiş olabileceğini ve kabuklu yemişlere ilk defa maruz kaldıklarında alerji belirtileri olabileceğini göstermiştir. Bu da çocukların kabuklu yemişleri daha yemeden önce bunlara karşı duyarlılaştıklarını ve bu nedenle kabuklu yemiş yağı ihtiva eden merhem ve kremlere karşı bir şüphe olması gerektiğini göstermektedir. Bu nedenle mem ucu kremlerinde kabuklu yemiş yağlarından kaçınılmalıdır. Fındık, fıstık ve menengiç yağı kabuklu yemiş yağları arasında sayılabilir. (Kaynak: John Collard; İngiliz Alerji Vakfı)
Lansinoh® HPA® Lanolin ise üstün HPA® teknolojisi ile saflaştırılmış %100 doğal lanolin içerir. Tamamen renksiz, tatsız ve kokusuzdur. Hiç bir koruyucu ve katkı maddesi içermez. Emzirmeden önce silinmesine gerek yoktur. İngiliz Alerji Kurumunun onayını almış tek meme ucu kremidir.



22 Mart 2012 Perşembe

Momma ile Eğlenceli Beslenme Saatlerine Kavuşun

Emziren annelerin en güvendiği marka olan Lansinoh, mOmma beslenme gereçleri ile anne ve bebekleri çok eğlenceli bir ürün grubu ile tanıştırıyor. Lansinoh, ürün grubuna eklediği İtalyan markası mOmma beslenme gereçleri bebeklerin beslenme saatlerini eğlenceli bir zaman dilimine dönüştürüyor.
Bebekler için özel olarak tasarlanan mOmma beslenme gereçleri, ergonomik, pratik, renkli ve eğlenceli tasarımları ile dikkat çekiyor. mOmma, beslenme saatlerinde annelerin işini kolaylaştıracak ve bebeklerin keyif almasını sağlayacak.
Pipetli Bardak


Yuvarlak ergonomik tasarım
Anne göğsünden ilham alınarak, bebeklerin küçük ellerinin rahatça kavrayabilmesi için geliştirilmiştir.
Güvenli ve hijyenik Biberon ve bardakların eğlenceli hacı yatmaz hareketleri sayesinde ürünlerin üst kısımları yüzeye değmiyor ve ekstra bir hijyen sağlanıyor.
Hareketli tasarım
Bebeklerin beslenme saatlerini eğlenceli bir zaman dilimine dönüştürüyor. Saklanabilen pipet
Kapağı çevirerek pipeti kolayca saklayabilir ve hijyenik bir şekilde çantanızda taşıyabilirsiniz. Sadece bebek emdiğinde sıvı akışı sağlanır, son derece güvenlidir.

mOmmaTabağı    
                                                                                                                                                                                     
Sıcak Yemek
Tabağın üzerindeki özel delikten sıcak su konularak, öğün boyunca yemeğin ısısının korunması sağlanıyor.
Güvenli
Özel tıpası ve tabağın altındaki kaydırmaz malzemesi çok güvenli.
Farklı tatlar

İki bölmeli tasarım sayesinde bebeğinize farklı tatlar sunma imkanı sağlıyor.

mOmmaKaşıkveÇatalı    

Yuvarlak Ergonomik tasarım
Bebeklerin minik ellerinin kolayca tutabilmesi için özel tasarlanmıştır. Yumuşak materyali sayesinde biberondan kaşık kullanımına geçişi kolaylaştırır. Yuvarlatılmış hatları ekstra güvenlik sağlar.
Hareketli tasarımı ise bebeklerin beslenme saatlerini eğlenceli bir oyuna dönüştürürken ekstra hijyen sağlar.
Özel kapak sayesinde dışarıda kullanıma uygundur ve kapak annenin daha kolay kullanımı için ikincil bir sap olarak kullanılır.




12 Mart 2012 Pazartesi

Modern Ailelere Bilgece Öğütler I

Dünyayı Değiştirmek

Başarılı olmak, mevki edinmek
fazlasıyla önemsendiğinden hayat,
sürtüşme ve düşmanlıkla doludur.
Tüm bu olumsuzluklara karşın çocuklarınıza,
inançlı, umutlu ve huzurlu
bir yaşam sürmeleri konusunda
yardımcı olabilir misiniz?









Politikadan dert yanar,
vergilere veryansın eder,
hayatın korkunçluğundan yakınıp durursanız,
gülmek yerine
Her saniyeyi kabullenerek,
değerini bilerek yaşarsak,
çocuklarımız
dünyayı değiştirir.

Modern Ailelere Bilgece Öğütler/
William MARTIN